İstanbul'un Bakırköy ilçesinde meydana gelen depremin ardından, bölgede yer alan metruk bir binanın kısmi çöküşü, hem mahalle sakinlerinde hem de yetkililerde büyük bir endişe yarattı. 20 Eylül 2023 tarihinde saat 14:30 sularında kaydedilen 4.6 büyüklüğündeki depremin etkileri, çevredeki yapılar üzerinde kendini göstermeye başladı. Bilhassa uzun zamandır kullanılmayan, ihmal edilmiş durumdaki bu bina, yerel halkın dikkatini çekmiş ve büyük risk oluşturmuştu.
Deprem sonrası meydana gelen çöküş, çevredeki vatandaşların büyük bir panik yaşamasına sebep oldu. Olay anında sokakta bulunan bazı kişiler, derhal güvenli noktalara yöneldi. Çöküş, bina yanındaki caddede trafiği bir süreliğine durdurdu. Olay yerine intikal eden itfaiye ve arama-kurtarma ekipleri, çökme sonrası oluşan tehlikeleri bertaraf etmek için hızlı bir şekilde harekete geçti. İlk belirlemelere göre, çöküş nedeniyle ciddi yaralanma veya can kaybı yaşanmadı; ancak bina çevresinde güvenlik önlemleri alındı.
Özellikle deprem sonrası bu tür kısmi çöküşlerin yaşanmasının, metruk yapıların bakım ve onarımının ihmal edilmesinden kaynaklandığı belirtildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumlar, metruk binaların tespit edilmesi ve güvenli hale getirilmesi için çalışmalara hız vereceklerini açıkladı. Deprem uzmanları, bölgedeki yapıların dayanıklılığı konusunda da uyarılarda bulundu. "Bu tür yapılar, depremlere karşı son derece kırılgan ve tehlike oluşturuyor. O yüzden metruk binaların acilen rehabilite edilmesi gerekiyor" denildi.
Bakırköy, geçmişte birçok büyük depreme maruz kalmış bir bölge olarak, depreme hazırlıklı olmanın ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Yerel yönetimlerin ve halkın bu tür olaylara karşı duyarlı olmasının önemi vurgulanıyor. Kent, özellikle eski binaların yoğun olduğu bölgelerde, acil durum planlamaları yapmalı. Ayrıca, bu tür metruk yapılar sadece depremler sırasında değil, gündelik hayatta da çeşitli riskler taşıyor. Oluşan bu durum, hem yönetimlerin hem de vatandaşların dikkat etmesi gereken bir konudur.
Son olarak, deprem ve sonrası yaşanan bu çöküş, İstanbul'un birçok yerinde benzeri yapılarla karşı karşıya kalınabileceğini gözler önüne seriyor. Olay, aynı zamanda kentsel dönüşüm projelerine de bir çağrı niteliği taşıyor. Özellikle köhnemiş yapıların yenilenmesi, kentlerin deprem riskiyle başa çıkabilmesi açısından son derece kritik bir öneme sahip. Bu bağlamda, her bireyin ve yöneticinin üzerine düşen sorumlulukları dikkatlice yerine getirmesi; toplumun genel güvenliği adına da büyük bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.