Türkiye’nin dört bir yanında giderek unutulan el sanatları, 87 yaşındaki zanaatkar Ahmet Duman’ın ustalığıyla yaşamaya devam ediyor. Yıllarını bu sanata adayan Duman, her bir eserinde geçmişin izlerini barındırırken, genç nesillere de ilham veriyor. Duman, sadece bir zanaatkar değil; aynı zamanda unutulmuş bir kültürün temsilcisi. El emeğiyle ortaya koyduğu eserler, estetik değeri ve fonksiyonelliği ile dikkat çekiyor. Ustamızın yaşam hikayesi, el sanatlarının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Ahmet Duman, henüz 10 yaşındayken babasından öğrendiği zanaatkarlık mesleğine tutkuyla bağlandı. Çocuk yaşta başladığı bu serüven, ona sadece bir meslek değil, aynı zamanda huzur kaynağı oldu. Ailesinin geçimini sağlamak için başladığı bu yolculuk, yıllar içinde benzersiz bir sanat dalına dönüşmüştür. Zamanla sadece kendi yaşamını değil, çevresindekilerin de hayatlarını derinden etkileyen bir ustalık sergileyen Duman, el işçiliğin inceliklerini gençlere aktarmaya kararlı.
Duman, yaptığı el yapımı ürünlerde geleneksel yöntemleri kullanarak her bir işin kendine has bir ruh taşımasını sağlıyor. Özenle işlediği ahşap, deri ve metal gibi malzemelerle ortaya koyduğu eserler, çağın modern ihtiyaçlarına cevap vermenin yanı sıra, estetik birer sanat eseri olarak da değerlendiriliyor. Kendi atölyesinde, elleriyle yarattığı her bir parça, izleyicileri geçmişe götüren birer zaman makinesi işlevi görüyor.
El sanatları alanındaki bilgi birikimini gençlere aktararak kültürel mirası yaşatmaya çalışan Duman, sürekli olarak atölyesine gençleri davet ediyor. Onlara sadece işin teknik kısmını öğretmekle kalmıyor, aynı zamanda samimi bir dil ile mesleğin ardındaki derin anlamı da aktarıyor. “Sanat, sadece bir iş değil, kalbinizi katmak gerektiğiniz bir eylemdir,” diyor Duman ve bu düşüncesiyle birçok gencin ilham kaynağı oluyor. El sanatlarının geleceği ile ilgili umut verici bir tablo çizen Duman, genellikle gençleştirdiği atölyelerinde coşkuyla karşılanıyor.
Birçok gencin bu sanatı öğrenmek için sıraya girmesi, Duman’ın mirasını nasıl koruduğuna dair önemli bir gösterge. Kimi zaman bazı gençler, Duman ile birlikte çalışarak geleneksel malzemeleri kullanmayı öğreniyor. Bu deneyim, onlara sadece bir meslek değil, aynı zamanda el becerilerini geliştirmek için de bir fırsat sunuyor. Zanaatın inceliklerini öğrenen gençler, ustadan öğrendiklerini kendi yorumlarıyla sunmanın heyecanını yaşıyor. Duman, genç kuşaklara sadece mesleki bilgi değil, aynı zamanda hayata karşı pozitif bakış açıları da kazandırıyor.
Bütün bunların yanı sıra, Duman’ın en büyük hedefi, el sanatlarının zamanla yok olmasına engel olmak. Özellikle sanal dünyanın hâkim olduğu günümüzde, geleneksel yöntemlerle yapılan el işlerinin değerini bilmek gerekiyor. Bu amaçla, yerel halkla birlikte çeşitli sergiler düzenleyerek kendi eserlerini tanıtma fırsatı buluyor. Duman, “Bir toplumun kültürü, el sanatlarıyla yaşar,” diyerek bu düşünceyi sürekli olarak savunuyor. Gerçekten de, el emeği göz nuru eserlerin yaşatılması, sadece zanaatın kendisi değil, o kültüre ait hikayelerin de geleceğe taşınmasını sağlıyor.
87 yaşındaki Ahmet Duman, sadece bir zanaatkar değil; aynı zamanda bir kültür aktarıcısıdır. Yıllarca zanaatçılık yapan Duman’ın hikayesi, hepimize geçmişe sahip çıkmanın önemini hatırlatıyor. El sanatlarının sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olduğunu kanıtlayan Duman, yaşının ilerisinde bir enerjisi ve azmi ile her gün çalışmaya devam ediyor. “İleri yaşlarımda bile çalışmak ve üretmek beni mutlu ediyor,” diyor. Bu tutku, hem kendisi için hem de gelecek nesiller için unutulmaz bir miras bırakıyor.
Duman’ın çalışmalarına olan ilgi, yerel halktan ve sanatseverlerden büyük bir destek görüyor. Sanatına gösterilen bu ilgi, onu daha da motive ediyor. Kendisi, “İlk günkü heyecanımla işimi yapıyorum,” diyerek bu durumu ifade ediyor. Her bir eseriyle sadece kendisini değil, el sanatlarının güzelliklerini de sonuna kadar yaşatmayı hedefliyor. Duman, insanları unutulmaz bir eser ile anmak ve duygusal bağ kurmak adına her zaman çalışmalarına devam etmeye kararlı. Bu azim ve tutku, onun mesleğine olan sevgisini her daim tazeliyor.
Ahmet Duman, hissettiği bu sorumluluğun bilinciyle, yarattığı eserler aracılığıyla gelecek kuşaklara miras bırakacağı bir dünya oluşturuyor. El sanatlarına yönelik ilgisini artırdığı gençler, onun bu tutkusunu bir nevi miras alarak vazgeçilmez bir dairesel döngü oluşturacaklar. Böylece, sadece bireysel değil, toplumsal anlamda da kültürel değerlerin devamlılığını sağlamış olacaklardır. Ustalıkla işlenen her bir parça, tarihin aktarıcısı olarak geleceğe taşınacak, hatıralara ve geçmişe ışık tutacaktır.
Sonuç olarak, 87 yaşındaki Duman’ın genç nesillere ilham veren duruşu, unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının yeniden canlanmasına olanak tanıyor. Duman, sadece kendi hayatı değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın devam etmesi için savaşan bir savaşçı. El emeğini yaşatmak uğruna verdiği mücadele,